Türkiye İş Bankası, Net Sıfır Bankacılık Birliği imzacısı olarak kredi portföyünden kaynaklanan etkileri yönetmek üzere başlattığı çalışmalar kapsamında karbon yoğun üç sektör için ara dönem emisyon azaltım hedeflerini açıkladı.
Hedef belirlenecek sektörler seçilirken Net Sıfır Bankacılık Birliği tarafından karbon yoğun olarak tanımlanmasının yanı sıra, Bankanın kredi portföyündeki göreceli ağırlığı ile sektörel iklim değişikliği haritasındaki konumu dikkate alındı. Bu doğrultuda, Banka ilk hedeflemesini, aynı zamanda Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında yer alan enerji, çimento ve demir-çelik üretimi sektörlerinde yürüttü. Söz konusu sektörlerdeki finanse edilen emisyon değerlerini hesaplanırken karbon muhasebesi yöntemlerinden Karbon Muhasebesi Finansalları Ortaklığı (PCAF) metodolojisi takip edildi. Hesaplamaya esas teşkil eden verilerin kalitesi ve doğruluğunu en üst düzeye çıkarmak için müşteriler ile birebir çalışmalar yürütüldü. Baz yılı değerleri üzerinden sektörel bazda azaltım hedefleri belirlenirken bilim temelli küresel senaryolar dikkate alındı.
Ekonomideki yeşil dönüşümü desteklemek üzere Net Sıfır Bankacılık Birliği ara dönem hedeflerinin yanı sıra 2040 yılına kadar kademeli olarak kömür faaliyetlerinin finansmanını da sonlandıracağını açıklayan Banka, 2020'de sektöre yön verecek nitelikte bir karar alarak, elektrik üretiminde kömür ve doğalgaza dayalı yeni termik santral yatırımlarını ve 2021 yılında ise yeni kömür madenciliğini finanse etmeyeceğini duyurmuştu.
Belirlenen hedefler Bankanın sürdürülebilirlik stratejisinin temel bir unsurunu temsil ediyor ve müşterilerinin yeşil dönüşümünde yol gösterici bir iş ortağı olma amacını yansıtıyor.
Banka karbonsuzlaşma çalışmaları ile
Kredi müşterilerinin karbonsuzlaşma yolunda alabilecekleri aksiyonları doğru belirlemeyi ve bu kapsamda müşterilere yol gösterici olmayı,
Karbonsuzlaşma sürecinde müşterilerinin ihtiyaç duyacağı yeşil ve sürdürülebilir uygulamalar için gerekecek finansal desteği sağlamayı,
Sektörel bazda farklılaşan ihtiyaçlar çerçevesinde finansal etki modelleri oluşturmayı ve müşterilerin bu alandaki gelişimlerini takip etmeyi hedeflemektedir.
Not: Metodolojilerdeki gelişmelere bağlı olarak tablodaki sayısal değerler değişebilecektir.