Karbon emisyonu geçtiğimiz birkaç on yılın en önemli çevresel konularından biridir. Endüstri devriminden bu yana atmosferimizde giderek artan karbon emisyonu, diğer sera gazları ile beraber, küresel ısınmanın ve çevre krizlerinin baş aktörü olmuştur. Kendi coğrafyamızda ve dünyanın farklı yerlerinde normalde görülmeyen doğa olaylarının ve afetlerinin ana sorumlusu da yine karbon emisyonu sebebiyle iklimde meydana gelen değişimlerdir.
Siz de çevre dostu bir bakış açısına sahipseniz karbon emisyonu konusunda bilginiz olması şart. İşte bu yüzden karbon emisyonu hakkında bilmeniz gerekenleri sizin için bir araya getirdik. Öğrenmek için okumaya devam edin!
Karbon Emisyonu Nedir ve Neden Önemlidir?
Karbon emisyonu özü itibariyle doğanın dengesinin bir parçasıdır ve oldukça gereklidir. Hayvanların nefes verişinden toprağa karışmalarına kadar birçok biyolojik etkileşim karbon üretir. Bu karbonu aynı zamanda bitkilerin fotosentez için kullandıkları bir besin olarak da düşünebiliriz çünkü fotosentez temel olarak bitkilerin doğadaki karbondioksiti alıp oksijen olarak geri salmasıdır. Dünyadaki karbonun çoğunluğunun da yer üstünde değil, yer altında olduğunu da unutmayalım.
Ancak karbon emisyonunu doğanın dengesinin bir parçası olmaktan çıkaranlar da yine bizleriz. Fosil yakıt kullanımı temel olarak yer altında bulunması gereken karbonu yer üstüne çıkarmaktır. Fosil yakıtlar aracılığı ile yer yüzüne çıkardığımız yüksek miktardaki karbonu doğa kendi kendine dengelemekte zorlanır. Bu işlevi üstelenecek ormanları kesip endüstriyel malzeme veya yerleşim yeri olarak kullandığımız gerçeğini eklediğimizde karşımıza farklı bir durum çıkar. Böyle yaparak hem doğal olmayan yollardan yer üstündeki karbonu artırırız hem de bu karbonu oksijene çevirecek olan bitkilerin sayısını azaltırız.
Peki karbon doğanın bir parçası ise yer üstünde olmasının ne kötülüğü olabilir? Karbon, diğer sera gazları (metan, azot oksit, florin gazı gibi) ile birlikte isminden de anlaşılacağı üzere, atmosferimizde bir sera etkisi yaratır, dünyaya çarpıp yeniden uzaya dönmesi gereken güneş ışınların atmosferde kalmasına sebep olur. Bu doğal olmayan ve çoğunluğu insan elinden çıkan döngü, sıkça duyduğumuz küresel ısınmanın, buzulların erimesinin, deniz seviyelerinin yükselmesinin de baş sebebidir. Karbon emisyonu doğal bir süreç olmakla beraber günümüzdeki haliyle iklim krizini tetikler.
Karbon Emisyonunun ve Sera Gazının Artmasının Sebepleri Nelerdir?
Dünyanın milyonlarca yıllık geçmişine baktığımızda dönem dönem karbon emisyonunun ve sera gazlarının arttığını görürüz. Ancak, bugün bahsettiğimiz doğal olmayan karbon emisyonunun ve sera gazı salınımının asıl müsebbibi yine insan ve onun endüstriyel kalkınma pratikleridir. Enerji olarak asıl ham maddenin fosil yakıtlar oluşu, karbonu oksijene çevirecek canlıların ormanlarda ve denizlerde gitgide azaltılması insanın kendi eliyle yaptığı işlerdir. Elbette ki endüstriyel kalkınma ve katma değer yaratma modern dünyamızın zorunluluklarından ancak bunun karbon emisyonunu ve sera gazlarını artırmadan yapmak da daha meşakkatli olsa da imkansız değildir. Yani farklı mecralardan duyduğumuz Sürdürülebilir Kalkınma söyleminin temeli de buna dayanır.
Karbon Emisyonunu Etkileyen Sektörler
Karbon emisyonunu etkileyen ana sektörleri yüzdesel olarak sırasıyla beş kategoride toplayabiliriz. Bunlar; Elektrik ve Enerji Üretimi, Endüstriyel Üretim, Tarım, Hayvancılık ve Orman İşleri, Ulaşım ve son olarak da Ev Tüketimi’dir. En büyük payı ise Elektrik ve Enerji Üretimi alır. Zira küresel olarak hala enerjinin asıl maddesi kömür ve petrol gibi fosil yakıtlardır ve karbon salınımları en üst düzeydedir. Endüstriyel Üretim de sadece enerjiyi kullanmakla kalmaz fabrikalardan çıkan karbondioksit çoğunlukla filtresiz olarak atmosfere salınır. Tarım, Hayvancılık ve Orman İşleri de hem enerjinin kullanımı hem de ormanların azaltılması yolu ile sera gazı etkisine katkıda bulunmaktadır. Ulaşım araçlarının birçoğunun petrol bazlı yakıtları kullandığını düşünürsek listede bulunması oldukça doğal.
Hangi sektörden olursanız olun karbon emisyonu konusunda bilinçli davranış sergilemeniz geleceğe iyi bir yatırım yapmanızı sağlar.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.