Yayınlanma Tarihi Logosu Yayınlanma Tarihi: 08.02.2021
Okuma Süresi Logosu Okuma Süresi: 4 dakika
​Çevre ve doğayla ilgili sorunlar gün geçtikçe artıyor. Gerek insanların tüketim alışkanlıkları, gerek tüm dünyada yaygınlaşmış büyük sanayi tesisleri sorumlu davranmadığı ve kurallara uymadığı takdirde maalesef çevre kirliliğini hızlandırıyor. Tabii buna paralel olarak dünyada çevreyle ilgili farklı konular zaman zaman öne çıkıyor. Örneğin son yıllarda tüm dünyada konuşulan ve birçok proje geliştirilen en popüler konu atıklar.

Konunun uzmanları, geri dönüşümün yetersiz olduğunu ve çevre için asıl önemli olanın tüketim alışkanlıklarını değiştirerek mümkün olduğunca sıfır atık çıkarmak olduğunu söylüyor.

Bahsedilen atıklar ise plastik, metal, cam, evsel ya da organik atık olabildiği gibi günümüzde karşılaşılan en büyük sorunlardan e-atık da olabiliyor. Peki, e-atık nedir? Öncelikle bu soruyu cevaplayıp daha sonra e-atık konusunda neler yapabileceğimize hep beraber bakalım.

E-Atık (Elektronik Atık) Nedir? 


Her geçen gün kullandığımız teknolojik cihazların sayısı artıyor. Hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştıran ve sürekli yeni modelleri çıkan bu cihazları aynı zamanda eskisinden çok daha hızlı bir şekilde değiştiriyoruz. Haliyle evlerde, iş yerlerinde birçok elektronik cihaz birikiyor. 

Herhangi bir nedenle artık kullanılmayan ya da iş görmeyen telefon, bilgisayar, televizyon ve yazıcı gibi ürünler de “elektronik atık” olarak kabul ediliyor. Bu atıkların çevre için endişe verici derecede zararlı olması ise birçoğunun PVC, bromlu alev geciktiriciler, fosfor, baryum ve zararlı metaller içermesinden kaynaklanıyor. Yani e-atıklar, kontrol altına alınmadığı takdirde insanların ve tüm canlıların sağlığı için tehdit oluşturabiliyor. 

Peki, e-atık sorunuyla mücadele edebilmek için neler yapabiliriz? Kişisel olarak nelere dikkat ettiğimizde çevre için yararlı bir şeyler yapmış oluruz? Şimdi, e-atıkları azaltma ve e-atık geri dönüşümü hakkında tüm detayları keşfetmeye başlayalım:

evrenselatik

E-Atıkları Azaltmak Zor mu?


Teknolojik cihazlarımız eskidiğinde ya da kullanılamayacak hale geldiğinde onları hemen elden çıkarmak yerine saklamayı tercih ediyoruz. Uzun süre çekmecelerde unutulan bu cihazların teknolojileri ise hızlı değişime mağlup olarak eskiyor. Eskiyen bu ürünlerin ise geri dönüştürülmesi ya da insanlara faydalı olması zorlaşıyor. 

E-Atık Geri Dönüşümü Destekleme Derneği’nin verilerine göre ise ülkemizde kişi başına yıllık ortalama 6.5 kg e-atık üretiliyor. Üstelik bu değer her yıl hızla artıyor. Ancak bunun önüne geçebilmek aslında hiç zor değil. Tek yapmamız gereken, fazla vakit kaybetmeden aşağıdaki konulara günlük yaşantımızda özellikle dikkat etmek. İşte, e-atık konusunda yapabileceklerimiz: 

 Elektronik atıkları, diğer atıklardan ayrı bir yerde toplayın.
  Bu atıkları belediyelerin atık getirme merkezlerine ya da üreticiler ve lisanslı işleme tesisleri tarafından kurulan aktarma merkezlerine bırakın.
  Kullanılacak durumda olan elektronik cihazları, teknolojileri eskimeden ikinci el kullanıma sunmayı deneyin. Mümkün olduğunca aktif olarak kullanılan bu cihazlar, atık konumuna gelmekten kurtulur. Bu sayede de atık miktarının azalmasına katkıda bulunmuş olursunuz.
 Atık pilleri de ayrı bir yerde biriktirip atık pil noktalarına götürün. Kendinize en yakın atık pil toplama noktasını ALO 181​ üzerinden öğrenebilirsiniz.
​ Bunların yanında e-atık olabilecek ürünleri doğru tespit edin. Beyaz eşyalardan aydınlatma ürünlerine, son model cihazlardan eski tip teknolojilere kadar her şey e-atık kapsamına girebilir. ​



Evinizdeki e-atık miktarını doğru tespit edip harekete geçtiğimiz takdirde çevreye büyük bir katkıda bulunabilirsiniz. Hatta sadece e-atık konusunda değil, tüm atıklar konusunda daha bilinçli davrandığınızda pek çok canlıya daha yaşanabilir bir gezegen bırakmış olursunuz. Dolayısıyla diğer önemli konu olan evsel atıklar konusunda da yapabileceklerinizi merak ediyorsanız “Gelelim Asıl Konuya: Evsel Atıkları nasıl Azaltabiliriz?​” yazımızı okuyabilirsiniz.





Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.