Yayınlanma Tarihi Logosu Yayınlanma Tarihi: 02.12.2021
Okuma Süresi Logosu Okuma Süresi: 3 Dakika

​Su, bütün canlıların yaşamında önemli bir yere sahiptir. Başta insanlar olmak üzere hayvanlar ve bitkiler de hayatlarını suya bağlı bir şekilde sürdürür. Her canlı için hayati öneme sahip olan suyun, birtakım uygulamalar yüzünden kullanılmaz hale gelmesi ile su kirliliği meydana gelir.


Doğru ve etkili yöntemler kullanmak, su kirliliğini önlemede ve suyun devamlılığını sağlamada önemli bir unsurdur. Su kirliliğini önleyebilecek tedbirler alabilmek için öncelikle kirliliğe nelerin neden olduğunu iyice anlamak gerekir. Bu noktada kirliliğe neden olan unsurları ortadan kaldırabilecek politikalar ve örgütlenmeler kitlesel bir bilinç yaratmada oldukça önemlidir. Gelin şimdi, su kirliliği nedir, su kirliliği nedenleri nelerdir, su kirliliği nasıl önlenir hep birlikte öğrenelim.

Su Kirliliği Nedir?


Fabrikalardan evlere, toprağın altından üstüne, bahçeden banyoya kadar hayatımızın hemen her yerinde ve her alanında kullanılan suyun kullanılamaz hale gelmesine su kirliliği denir. Her türlü su kaynağının doğrudan veya dolaylı bir şekilde âtıl duruma gelmesiyle oluşan su kirliliği, canlıların hayatını idare etmesi açısından çok büyük bir problemdir. İnsanların içerek veya yiyerek vücuduna aldığı, bitkilerin kökleriyle alıp büyümesini sağladığı ve daha birçok canlı ve cansız varlığın var olması ve varlığını sürdürmesi suya bağlıdır.

Deniz ve göl gibi su alanlarının kirlenmesi, birçok canlı türünün zarar görmesini hatta yok olmasını beraberinde getirir. Gerek evsel gerekse sanayi atıklarıyla mevcut su kaynaklarının kirlenmesi, bu kaynakların tekrar kullanılamaz duruma gelmesine neden olur. İçme, sulama ve temizlik gibi birçok alanda ihtiyaç duyulan suyun karşılanamaması gündelik hayatı durma noktasına getirecek kadar tehlikeli bir durumdur. 

Su Kirliliğinin Nedenleri Nelerdir? Kirlilik Nasıl Oluşur?


“Su kirliliği nasıl oluşur?” diye sorduğumuzda oluşum açısından hem yeraltı hem de yeryüzü su kirliliğinin ne olduğunu bilmemiz gerekir. Yeraltı sularının kirlenmesi, yağmur sularının toprağa düşüp alt katmandaki temiz suya geçmesiyle başlar. Kanalizasyon sularının, evsel atıkların, endüstriyel atıkların bilinçsizce ve plansız bir şekilde toprak altındaki su kütlesini kirletmesi de başka bir kirlilik kaynağı olarak söyleyebileceğimiz etkenlerdir.

Yeryüzündeki temiz suların kirlenmesi söz konusu olduğunda da durum aslında yeraltı sularının kirlenmesinden farklı değildir. Hızlı ve plansız şehirleşme, artan nüfus, sanayileşme ve buna bağlı endüstriyel atıkların artışı; su kirliliği nedenleri başında gelir. Yine doğada zor kaybolan plastikler ve kimyasal içerikli ürünler sadece su kirliliği nedeni olmayıp yıllarca etkilediği çevrenin toprağını, havasını da geri dönüşü olmayacak şekilde kirletir. Türkiye’de su kirliliği de genel olarak bu faktörlerden dolayı meydana gelir. Bunlar haricinde genel olarak yeryüzü ve yeraltı su varlığının kirlenmesinin nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Böcek ilaçları, kimyasal gübreler
Kanalizasyon sisteminden sızan akıntılar
Geri dönüştürülemeyen atıklar
Besin atıkları
Ağır metaller
Fabrikalardan ve çiftliklerden salınan zehirli maddeler
Yanlış ve kurallara aykırı kullanılan atık sahaları
Gemilerin yakıt tüketimi vb. faktörler.

su kirliliginin nedenleri 

Bireysel ve Toplumsal Pratikler: Su Kirliliğini Nasıl Önleyebiliriz?


Her bireyin ortak bir anlayışla üstüne düşen görevi yerine getirerek su kirliliği ile mücadeleye katkıda bulunması mümkündür. Su kirliliğini kontrol altına almanın etkili yollarından biri, su tüketimini minimum seviyeye indirmektir. Duş süresinin olabildiğince azaltılması, diş fırçalarken suyu açık bırakmamak, tıraş olurken suyun asgari düzeyde kullanılması gibi günlük hayatta basit bir şekilde uygulanabilen ama etkili yollar oldukça önemlidir. 

Ev hayatında uygulayabileceğimiz ve tüm su varlığını etkileyebilen diğer kolay ve etkili yollardan biri de mutfakta harcanılan su ve lavabo yoluyla suya karışan maddelere dikkat etmektir. Mutfakta özellikle meyve ve sebzelerin yıkanması sırasında, tezgâh temizliği sırasında ve özellikle bulaşıkların yıkanması sırasında gereğinden fazla su tüketimi çok ciddi boyutlara varabilen bir sorundur. Az miktarda su ile besinlerin yıkanması, tasarruf sağlayan makinelerin elde yıkamaya oranla daha fazla kullanılmasına özen gösterilmesi su kirliliğini önlemede son derece önemli bir adımdır.

Su kirliliğinin evsel nedenlerinden biri de lavaboya dökülen yağlardır. Lavabo yolu ile giderden çıkan suyun geri dönüştürülebilmesi mümkünken yağların bu yolla atılması suyu tamamen işlevsiz bir hale getirir. Yağların lavaboya atılmayıp bir yerde biriktirilmesi ve atık yağ tesislerine gönderilmesi sorunu önleyebilecek bir çözümdür. Bunun yanı sıra tarımsal faaliyetlerde kullanılan kimyasallar yerine doğal gübre ve organik ürünler kullanılması da çevresel su kirliliğini önlemenin yöntemlerinden biridir.

Ev dışı alınabilecek önlemlere baktığımızda arıtma tesislerinin varlığını artırmak kullanılan suyun kirlerinden arınıp tekrar kullanıma sunulması açısından önemlidir. İşte, tam da bu noktada İş Bankası Denizleri Koruyalım Kredisi Kampanyası​ ile atık su arıtma ve atık su geri kazanım tesisi yaptırmak isteyen firmalara finansman desteği sunar. Böylece su kirliliğini önlemede büyük bir adım atan İş Bankası, deniz kirliliğine neden olan etkenlerin azaltılması, önlenmesi ve denizlerin korunması amacıyla yaşadığı çevreye değer veren her bireye katkı sağlayabilmesi açısından imkan sağlar.

Bunlar ve benzeri yöntemler ile su kirliliğinin önüne geçmek, su varlığını korumak ve gelecek nesilleri garanti altına almak sanılandan da önemli bir durumdur. Suya her alanda bu kadar ihtiyaç duyarken onu kirletmek değil onu korumak için elimizden geleni yaparak devamlılığını sağlamak hepimizin öncelikli görevidir. Unutmayalım ki suyu korumak geleceğimizi korumak demektir. Dilerseniz çevre dostu bir yaşam için sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi ile ilgili yazımızı da inceleyebilir, daha fazla bilgi alabilirsiniz.


Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.​​​​​​