Şiddetsiz İletişim Nasıl Olur?
Rosenberg, şiddetsiz iletişim kavramını dört temel bileşene ayırıyor: Gözlem, duygu, ihtiyaç ve rica… Gözlem yaparken tüm yargıların bir kenara bırakılması ve objektif bir bakış açısı sergilenmesi oldukça önemli. Duyguların ise doğrudan ifade edilmesi, gerçekten kalpten gelenin söylenmesi gerekiyor. İhtiyaç bileşeni, bireylerin özlemlerini ve değerlerini aktarırken ihtiyaçlarını dile getirmesi üzerine kurulu. Çünkü Rosenberg, karşılanan ya da karşılanmayan ihtiyaçların duygularla ortaya çıktığını vurguluyor. Son bileşen olan rica ise bireylerin başkalarından talepte bulunurken açık ve pozitif bir iletişim dili kullanmaları gerektiğini ifade ediyor.
Dört ana bileşenden yola çıkarak, şiddetsiz iletişimi aşağıdaki maddelerle örneklendirmek mümkün;
Bireyler kendilerine karşı dürüst ve şefkatli olmalı. Duygular ve düşünceler her zaman kalpten ifade edilmeli.
Bireyler duygu ve davranışlarının sorumluluğunu almaya hazır olmalı. Bazı ihtiyaçların karşılanamayabileceği fikriyle barışmalı, anı yakalama becerisi geliştirilmeli.
İnsan ilişkilerinde tüm tarafların ihtiyaçları gözetilmeli.
Gözlemler, kişisel yorumlardan ve yargılardan bağımsız olmalı.
Ricalar, zorunlu bir talep olarak anlaşılmayacak şekilde, olumlu bir dille ifade edilmeli.
Şiddetsiz İletişim Neden Önemli?
Şiddetsiz iletişimin önemi, aslında gündelik yaşamın her anında farklı örneklerle karşımızda. Örneğin, şiddetsiz iletişimin benimsenmesi aile ortamında koşulsuz sevgiden doğan bağlar inşa edilmesine, gücün yalnızca koruyucu amaçla kullanılmasına ve güven ortamının geliştirilmesine zemin hazırlayabilir. İkili ilişkilerde şiddetsiz iletişim kurulması, tarafların birbirlerini daha içten şekilde dinlemesine, kendini daha iyi ifade edebilmesine ve duygusal bağların güçlenmesine yardımcı olabilir.
Şiddetsiz iletişim okul ve iş hayatında kurulan iletişim biçimlerinin gelişmesine de olanak tanıyan bir yöntem. Empatiyi ve şefkati merkezine alan bir iletişim dili, çalışanların ve öğrencilerin potansiyelini zirveye çıkarmakta, verimliliği ve işbirliğini geliştirmekte son derece etkili. Elbette her bireyin kendiyle olan ilişkisi açısından da bu kavramlar oldukça önemli. Kendini acımasızca yargılamayan ve düşünceleri hakkında farkındalık sahibi olan kişiler duygu yönetimi süreçlerini çok daha başarılı bir şekilde ilerletebilir. Eylemleri manevi değerleriyle kesişenler, hem kendileriyle barışık bir yaşam sürebilir hem de topluma ve çevreye karşı ön yargılarından uzaklaşabilir.
Kısacası, şiddetsiz iletişim bireylerin kendileriyle ve çevrelerindeki kişilerle daha sağlıklı ve güçlü bağlar kurmaları açısından önemli bir role sahip. Bu yöntemi özümseyerek yaşamınızın bir parçası haline getirerek yaşadığınız anlaşmazlıklara çok daha hızlı ve etkili çözümler getirebilir, öfke yönetimi becerinizi geliştirebilir ve önyargıları zihninizden uzaklaştırabilirsiniz.
Tıpkı şiddetsiz iletişim gibi, etkili iletişim de daha başarılı ve mutlu bir yaşamın kapılarını aralayan temel yöntemlerden biri. Etkili iletişim hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için
burayı ziyaret edebilirsiniz.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.