Günümüz dünyasını şekillendiren en önemli ekonomi aracı olan paranın tarihi Lidyalılara kadar dayanıyor. Tarihe parayı bulan ilk uygarlık olarak geçen Lidyalılar, M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu’da yaşamıştır. Yani, paranın ortaya çıktığı yer şu an bizim yaşadığımız topraklardır.
Paranın bulunması, dünyada pek çok olgunun değişmesini ve medeniyetlerin gelişmesini sağlamıştır. Önceden bir mal almak istediğinde, malı alacağı kişiye de onun ihtiyacı olabilecek eşdeğer bir ürün ya da eşya vermeleri gereken insanlar paranın icadı ile birlikte bu yükten kurtuldu. Çünkü takas sistemi her zaman adaletli olmuyordu. İnsanlar bazen ufak bir miktar yiyecek için, çok değerli eşyalarını vermek zorunda kalabiliyordu. Paranın icadı sayesinde, artık emeğin değerini ölçen ve gelişimin önünü açan bir araç oldu.
Paranın basıldığı yere darphane denmesinin sebebi Lidyalılarla alakalıdır. Tarihte ilk parayı basan Lidyalılar o dönem para basmak için darp yöntemini kullanmıştır. Bu yöntemde; bir kalıba konan madeni pul, hareketli üst sistem içine yerleştiriliyor. Kalıba da çekiçle vuruluyor. Böylece para basılmış oluyor. O dönem için zahmetli bir yol olsa da tüm dünyanın seyrini değiştiren Lidyalılar, isimlerini tarihe yazdırdılar.
Büyük darphaneye geçişte ise Osmanlı’nın payı vardır. Tarihin ilk büyük darphanesini Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonraki süreçte kurmuştur.
Banknotun Tarihi
Madeni paranın bulunması ve banknot sistemine geçişin arasında yüzyıllar vardır. Anadolu’da bulunan madeni para zamanla tüm dünyaya yayılmış ve krallar kendi isimleri ile paralar bastırmıştır. Ancak kağıt paraya geçiş M.S. 6. yüzyılda Çin’de gerçekleşmiştir. Kağıt para, madeni paranın ihtiyacı karşılamaması sebebiyle değil, senet olarak icat edilmiş, sonrasında da senetler paraya dönüşmüştür.
Avrupa’da para ilk defa 1661 yılında İsveç’te, Amerika’da ise 1690 yılında basılmıştır.
Tarihteki İlk Birikimler Nasıl Yapılıyordu?
İlk birikim alışkanlıklarını incelediğimizde, günümüzdeki gibi paranızı emanet etmek konusunda güvenebileceğiniz bankalar bulunmadığından, kişilerin paralarını biriktirme ve saklama sorumluluğunu kendilerinin üstlendiklerini görürüz. Binlerce yıl, insanlar paralarını toprağa gömdü. Gömdükleri alanları unutmamak için işaretler koydular. Evlerinde para saklayabilmek için gizli bölmeler yaptılar. Parayı toprağa gömme yöntemi kısa vadede işe yarasa da uzun yıllar sonra topraktan çıkarılan paralar değer kaybetmiş olabiliyordu.
Bankacılığın tarihine ilişkin farklı iddialar bulunuyor. Bankacılığın temellerinin eski Babil’de, Mısır’da ve Yunanistan’da birbirine yakın dönemlerde atıldığı düşünülse de burada bahsedilen bankacılık sistemi günümüzde modern bankacılıktan oldukça uzak. O dönemlerde, halkın en çok güvenebileceği yerler olan tapınaklar da paranın korunması ve değerli eşyaların saklanması konusunda halka yardım ediyorlardı.
Modern anlamda ilk bankaların oluşması ve para birikimi konusunda güvence sunması ile birlikte insanlar birikimlerini bankalara emanet etmeye başladılar.
Modern Bankacılık
20. yüzyılda, teknolojik gelişmeler, kitle iletişim araçlarının yaygın kullanımı gibi etmenler sayesinde bankalar hızlı bir modernleşme sürecine girdi. ATM’ler, bankamatikler, nakit makineleri kullanılmaya başlandı. Banka sistemleri zaman içinde bilgisayar teknolojilerine geçti.
Günümüzde ise bankalar; para biriktirme, yatırım seçenekleri, para gönderme, ödeme sistemleri gibi birçok konuda müşterileriyle yakından ilgileniyor. Artık paranızı yönetmek için bankaya gelmenize dahi gerek kalmıyor. İşlemlerinizin neredeyse hepsini internet bankacılığı sayesinde kolaylıkla halledebiliyorsunuz.
Tarihi Bir Değer: Türkiye İş Bankası Müzesi
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve gelişimini yansıtan bankamız, tarihini gelecek kuşaklara yansıtabilmek amacıyla Türkiye İş Bankası Müzesi’ni kurmuştur.
Müzenin hazırlık sürecinde 1924’ten bu yana Türkiye'nin dört bir köşesinde biriken belgeler, fotoğraflar, filmler ve objeler toplanarak restore edilmiş ve korumaya alınmıştır. Bu zengin malzemeye ev sahipliği yapmak üzere seçilen Yenicami Şubesi’nin 1892 yılına kadar dayanıyor. İstanbul Postanesi olarak inşa edilen bina, 20 Şubat 1928 tarihinde Türkiye İş Bankası'nın İstanbul Şubesi olarak hizmet vermeye başladı. 1950'li yıllarda şubenin adı Yenicami Şubesi olarak değişti ve 2004 yılına kadar bu şekilde hizmet verdi. Restorasyon sürecinin ardından bina müze olarak İstanbul’un kültür hayatına katıldı.
"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir."