Tekstil endüstrisinde israfın önlenmesinden minimalizmin benimsenmesine ve çevre dostu, uzun ömürlü tasarımlara kadar bu sene öne çıkan beş sürdürülebilir moda trendini sizin için derledik.
Tüketicinin “hızlı moda”ya her geçen gün daha çok sırtını dönmesi ve nicelikten çok kaliteyi satın almaya yönelmesi moda endüstrisini gezegen ve gelecek nesiller için daha sorumlu davranmaya itiyor. Günümüzde birçok marka “sürdürülebilirlik” konusuna dem vuruyor ve birçoğu bu uğurda gerçekten önemli değişiklikler yapıyor.
World Fashion Agenda’nın 2020 tarihli raporuna göre, moda endüstrisi toplam küresel emisyonların %10’unu oluşturuyor ve bu rakam, üçte bir oranında artarak 2030 yılına kadar yılda 2,7 milyar tona ulaşacak. Bu verilerin de katkısıyla geçtiğimiz sene neredeyse ilgili tüm sektörlerde sürdürülebilirlik ve çevre dostu olma ihtiyacında ciddi bir artış görüldü. Moda endüstrisi de küresel ısınmaya ve sera gazı emisyonuna %10 katkısını hafife almayarak konuyla ilgili büyük bir farkındalık kazandı.
Sürdürülebilir Moda Nedir?
Sürdürülebilir moda, modayı çevre için daha az tehdit edici hale getiren uygulamaların benimsenmesiyle tanımlanıyor. Sürdürülebilir moda markaları; daha az kimyasal işlem, daha az su ve enerji gerektiren doğal veya geri dönüştürülmüş malzemeler kullanıyor. Örneğin keten, kenevir, organik pamuk ve tencel (ahşaptan yapılmış) gibi malzemeler, biyolojik olarak parçalanabilir oldukları için son zamanlarda daha sık kullanılıyor.
Ancak sürdürülebilirliğin sadece malzemelerle ilgili olmadığını unutmamak gerek. Modada sürdürülebilirlik; tasarım, üretim ve iletişimde yapılacak köklü değişikliklerin yanı sıra giyim ve modaya dair sahip olunan düşünce biçimini değiştirmekle de mümkün olacak.
Şimdi gelin, modada sürdürülebilirliğin önünü açan beş önemli moda trendini ele alalım:
İkinci El
İkinci el pazarı hızla gelişiyor ve gelecekte daha da genişleyecek. Bu işin büyümesiyle birlikte üreticiler de kendi yeniden satış platformlarını geliştirmeye ve hatta kullanım ömrü uzatılmış, yeniden satış değeri kazandırılabilecek ürünler tasarlamaya başladı.
İkinci el satın almak yalnızca tasarruf etmeye yardımcı olmakla kalmıyor; aynı zamanda tüketilen doğal kaynakların miktarını da azaltıyor. Zira tekstil ve hazır giyim işinde enerji girdisinin neredeyse yarısı sahada harcanıyor. Satın aldığınız her kullanılmış giysi parçası ile sıfır atık bir yaşam tarzına doğru ilerleyebilirsiniz.
Alternatif Malzemelere Yatırım
Kullanılan malzemeler, moda endüstrisinin karbon ayak izine en büyük katkıyı yapan şeylerin başında geliyor. Giysilerin çoğu sentetik petrol bazlı kumaşlar kullanılarak üretiliyor. Yıkandıklarında bu kumaşlardan çıkan sentetik mikroplastiklerin çoğu toprağa, nehirlere ve okyanusa karışıyor. Sorunu çözmek için moda markaları ve malzeme şirketleri, biyolojik olarak parçalanabilen alternatif malzemeler üretmenin yolunu arıyor.
Türkiye İş Bankası, Denizleri Koruyalım Kredisi ile son dönemlerde yaşanan deniz kirliliği vakalarının azaltılması, önlenmesi ve denizlerimizin korunması amacıyla atık su arıtma, atık su geri kazanım tesisi yatırımı yapmak veya var olan bu tesislerini iyileştirmek isteyen işletmelerin yatırımlarına finansman desteği sağlıyor.
Kiralama veya Onarım
2021 yılında Jean Paul Gaultier ve Burberry gibi pek çok marka, kiralama pazarına ilk kez girdi. Önümüzdeki senelerde ise onarım trendinin moda ve tekstilde sürdürülebilirlik alanında bir diğer önemli odak noktası olarak öne çıkması bekleniyor. Halihazırda var olan ürünlerin ömrünü uzatmak, ileriye dönük daha sürdürülebilir bir moda endüstrisi için oldukça efektif bir yöntem.
Sürdürülebilir malzemeler çözümün büyük bir parçası; ancak şirketlerin kendi ürünlerini yenilemelerini ve yeniden satmalarını mümkün kılan döngüsel iş modelleri de öyle. Birçok büyük perakendeci, müşterilerini eski kıyafetlerini geri getirmeye teşvik ediyor ve kendi ikinci el satış kanallarına yatırım yapıyor. Lüks markalar bile seçkin parçalarını yenileyip yeniden satma konusunda giderek daha istekli hale geldi.
Metaverse’de Tasarım
Kulağa saçma geliyor olabilir. Öyle ki yalnızca metaverse için giyim tasarlayan ve satan markalar, gerçek dünyada olumlu sonuçları olmayan bir yenilik gibi görünüyor. Yine de metaverse’un sürdürülebilir moda projelerine yardımı dokunabilir. Dijital sunum hizmetleri gibi teknolojiler, şirketlerin koleksiyonları çekici ve gerçekçi bir şekilde tasarlamasına, sunmasına ve incelemesine olanak tanıyarak giyim üretiminin tasarım ve pazarlama aşamalarını dijitalleştirecektir. Böylece tüm bu süreçlerdeki çevresel ayak izi de azalmış olur.
Yerel Endüstriler ve Zanaatkara Destek
İlkbahar/Yaz 2022 koleksiyonu için Kenya merkezli dokumacı bir adil ticaret kooperatifiyle işbirliği yapan Chloé de dahil olmak üzere son zamanlarda büyük markaların zanaata yeni bir vurgu yaptığı görülüyor. Önümüzdeki yıllarda da yerel endüstrileri ve zanaatları savunan daha fazla tasarımcı görmeyi bekleyebiliriz.
Büyüme ekonomisi yerine yerel kaynakların değerlendirildiği ekonomileri benimseyerek yerel zanaatları desteklemek sürdürülebilirliğin yerleşmesinde etkili bir rol oynayabilir. Bunun gerçekleşmesi için sektörü etkileyen modacıların, markaların ve tüketicilerin davranışlarını değiştirmesi gerekiyor.
Gelecek yıllar, moda endüstrisinde çevre dostu olma etrafında şekillenen daha fazla trend ve yeni çözümlerle dolu olmayı vadediyor. Moda endüstrisi de dahil olmak üzere tüm alanlardaki her küçük çaba, yaşam için daha güvenli ve daha sağlıklı bir çevre sağlamaya doğru atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.