Kurumsal sürdürülebilirlik, son yıllarda giderek kendinden daha sık söz ettirmeyi başaran iş stratejileri arasında yer alıyor. En genel tabiriyle de çevresel, sosyal ve mali olarak bir şirketin, sürdürülebilir temeller üzerinde inşa edilmesini anlatmak için kullanılıyor. Yani üretirken hem çevreyi korumayı hem sosyal olarak zenginleşmeyi hem de mali açıdan güçlü olmayı hedefliyor.
Birçok kavramın iç içe girip bir bütün olarak iş stratejisi yaratmasına olanak tanıyan kurumsal sürdürülebilirlik, bir dizi uygulaması kolay plan ile hızla hayata geçirilebiliyor. Bu nedenle de şirketler tarafından sıkça tercih ediliyor.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Nedir?
Kurumsal sürdürülebilirliği anlayabilmek için ilk etapta sürdürülebilirlik kavramına göz atmak gerekiyor. 2005 yılında düzenlenen Dünya Sosyal Gelişme Zirvesi ile herkesin konuştuğu kavramlardan biri haline gelen sürdürülebilirlik, daimi olma durumunu anlatmak için kullanılıyor. Yani insanlığın bir yandan üretimi artırıp gelişirken diğer yandan da dünyada hayatını devam ettirebilmesini anlatmak için kullanılıyor.
Kurumsal sürdürülebilirlik kavramı ise bu konu hakkında şirketlerin izleyeceği iş stratejilerini anlatmak için kullanılıyor. Şirketlerin mali, çevresel ve sosyal değerlere önem verip bu değerleri ön plana çıkarmasını hedefliyor. Yani şirketlerin, kurumsal sürdürülebilirlik ile kâr elde ederken bir yandan da çevreyi koruması, sosyal değerleri öne çıkarması ve mali olarak güçlü bir yapıda olması hedefleniyor.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Nasıl Uygulanır?
Kurumsal sürdürülebilirlik uygulamaları, şirketlerin işleyişine ve yapısına göre değişiklik gösterebiliyor. Bu nedenle her duruma uygun bir reçete veya çözüm bulunmadığını söylememiz gerekiyor. Ancak bazı genel geçer noktaların üzerine eğilerek bir yol haritası oluşturmak mümkün.
İlk etapta çevreye daha duyarlı bir işletmeye dönüşmek gerekiyor. Burada da yapılabileceklerin sınırı yok. Çünkü şirketlerin, yaptıkları birçok faaliyeti daha çevreci hale getirmeleri mümkün. Örneğin matbu faturalar yerine
e-fatura gibi daha çevreci çözümlere geçmek, kurumsal sürdürülebilirlik açısından önemli.
Çevreye daha az zarar verme açısından önemli bir diğer nokta ise dijital dönüşüm. Günümüzde e-dönüşüm adıyla da anılan dijital dönüşüm ile basılı hemen her şeyi ortadan kaldırmak ve internet aracılığı ile karbon ayak izini neredeyse sıfıra indirmek mümkün.
Kurumsal sürdürülebilirlik, iç içe geçmiş bir strateji bütünü olduğu için aslında çevreye duyarlılık, beraberinde mali açıdan daha güçlü ve sosyal olarak daha aktif bir şirket olmayı da getiriyor. Örneğin e-dönüşüm ile dijital süreçleri aktif hale getirmek, şirketin tüm bilgilerinin bulut servisler ile saklanmasını sağlıyor. Böylece geçmişe dair bilgiler, gelecekte de kolayca erişilebilir hale geliyor. Aynı zamanda şirketler, basılı belgelerin depolanması gibi külfetli süreçlerden de kurtulabiliyor.
Türkiye İş Bankası’nın bu alanda sunduğu E-Dönüşüm çözümlerini “
DijiKolay” sayfasından inceleyebilirsiniz.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Neden Önemli?
Kurumsal sürdürülebilirlik çalışmaları, en başta şirketlerin önemli ölçüde tasarruf etmesini sağlıyor. Ayrıca günümüzde tüketiciler, kullandıkları markaların sürdürülebilirlik noktasında çaba sarf ettiğini görmek istiyor. Bazı tüketiciler, sürdürülebilirlik konusunda adım atan markaları tercih edebiliyor. Hatta bu markaların gönüllü elçisi bile olabiliyorlar. Bu nedenle de bir markanın para ile elde edemeyeceği doğal reklam mecrası açılıyor.
Kısacası kurumsal sürdürülebilirlik, markanın hem büyük bir güç ile bilinirliğini artırmasını ve ücretsiz tanıtım yapabilmesini sağlıyor hem de çevreye daha duyarlı hale gelmesine olanak tanıyor.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.