Küresel ısınma ve çevre kirliliği ile ilgili bilinç arttıkça kullanıcılar, bir ürün satın alacakları zaman yalnızca fiyat ve kalite kriterlerine göre değerlendirme yapmıyor. Artık satın alınacak ürünün çevre dostu ve organik olup olmadığı, yenilenebilir kaynakları ne kadar kullandığı, kısacası sürdürülebilirliğe nasıl katkı sunduğu da seçim yaparken göz önünde bulunduruluyor. Şirketler de pazarlama stratejilerini bu yönde güncelleyerek yeni bir bakış açısı ile yola çıkıyor. Bu yaklaşımın günümüzdeki adı ise green marketing yani yeşil pazarlama.
Yeşil Pazarlama Nedir?
Aslında yeşil pazarlamaya sadece bir pazarlama yöntemi demek doğru olmayabilir. Çünkü çevreci pazarlama, ekolojik pazarlama gibi isimlerle de anılan bu yaklaşım; üretim aşaması, ambalajlama, lojistik, hatta şirket kültürü gibi geniş bir alanı kapsıyor.
En temel tanımıyla ürünlerin sürdürülebilirliğe dayalı, çevre dostu şekilde üretim, tanıtım ve pazarlamasının yapılmasına yeşil pazarlama diyebiliriz. İlk kez ABD’de düzenlenen bir seminerde kullanılarak pazarlama literatüründe kendine yer bulan green marketing, şirketlerin dünyaya ve insanlığın geleceğine olduğu kadar kendi imajlarına da katkı sağlayan bir strateji olarak kabul edilebilir. Çünkü her ne kadar bir tür toplumsal fayda olarak doğmuş olsa da şirketler tarafından aynı zamanda pazardaki rekabette avantajlı konuma gelebilmek için değerlendirilir.
Yeşil Pazarlama Neden Önemli?
Artan tüketici bilinciyle birlikte artık yalnızca ürünün kalitesinin ve fiyatının önemli olmadığından bahsetmiştik. Bu değerlerin yanında ürünün düşük emisyon ile geri dönüştürülebilir malzemeler veya ambalajlar kullanılarak üretilmesi gibi uygulamalar da tüketici beklentileri arasında yer alıyor. Yani müşteriye kişisel fayda dışında bir ürünün ve markanın başarılı olabilmesi için çevre üzerinde de olumlu etkiler bırakması arzulanıyor.
• Doğal kaynakların tükenmesi,
• Küresel ısınmanın etkilerinin hissedilmeye başlanması,
• Çevre kirliliğinin artması,
• Ozon tabakasına zarar verilmesi,
• Artan insan nüfusu,
• Aşırı sanayileşme gibi nedenlerle önemli olan yeşil pazarlama, toplumun tüm üyeleri için önemli bir yaklaşım olarak kabul edilir.
Bu pazarlama yaklaşımı aynı zamanda şirketler için de hem bir zorunluluk hem de fırsat olarak görülebilir. Devletlerin bu kapsamdaki yeni uygulamaları hayata geçirmesi, tüketicilerin “bilinçli” markalara yönelmeye başlaması, ham maddelerin azalması ve sosyal sorumluluk gibi nedenlerle markalar bu yönde stratejiler geliştirir. Ayrıca geri dönüştürülebilir malzemelerin düşük maliyeti, devlet teşvikleri, olumlu imaj ve bilinirlik sağlaması, rekabette avantaj sunması gibi nedenler de şirketlerin yeşil pazarlamayı tercih etmelerinde önemli etkenlerdir.
Peki, başarılı bir yeşil pazarlama stratejisi nasıl gerçekleştirilir?
Yeşil Pazarlama Nasıl Yapılır?
Başarılı bir yeşil pazarlama yaklaşımı dört aşamada gerçekleştirilir:
Yeşil hedefleme: Çevre duyarlılığına sahip tüketiciler için yeşil ürünler geliştirilmesi hedeflenir. Örneğin elektrikli arabalar, organik kumaşlar bu aşamada yer alır.
Yeşil strateji: Şirket içinde daha az atık üretilmesini sağlamak, özellikle iç yazışmaları dijital ortama taşımak, enerji verimliliği için tasarruf yapmak gibi uygulamaları hayata geçirecek stratejiler geliştirilir.
Yeşil ürün: Çevre dostu ürünlerin üretimi durdurulur ve hedeflemesi yapılan, doğayla dost yeşil ürünlerin üretimine başlanır.
Sosyal sorumluluk: Bu aşamada artık sadece yeşil ürün üretmenin dışında kültürel ve çevresel bilincin gelişimine katkı sağlayacak çalışmalar yapılır. Yani işletme, bir sosyal sorumluluk bilincine erişir ve şirket kültürü ile de bunu yansıtır.
Yeşil Pazarlama Yöntemleri Neler?
Bir strateji geliştirerek mümkün olduğunca az doğal kaynakları kullanan, üretim ve ambalajlama aşamalarında çevre dostu malzemeleri tercih eden, sektördeki rakipleri inceleyerek yeni yaklaşımlar geliştiren şirketlerin yeşil pazarlama için yapabilecekleri diğer uygulamalar şunlardır:
• İç yazışmalardan başlamak üzere basılı pazarlama malzemelerini kullanmayıp dijital pazarlamaya geçilmesi
• Mutlaka basılı pazarlama malzemeleri kullanılacaksa çevre dostu kağıt ve mürekkep seçilmesi
• Çevre dostu ve geri dönüştürülebilir ambalajların kullanılması
• Depolama ve lojistik aşamalarında verimli ve doğa dostu uygulamaların tercih edilmesi
• Fosil yakıtlar yerine çevre dostu güç kaynaklarının kullanılması ve enerji tasarrufu yapılması
Artan rekabet ortamında şirketlerin başarılı olmak için tüketicinin nabzını ölçmesi ve değişen ihtiyaçlarla beklentileri göz önünde bulundurması gerekir. Ayrıca çevre bilincinin gelişmesi de yalnızca tüketimde değil, üretimde de sürdürülebilirliği öne çıkardığı için hem marka imajına hem de dünyanın geleceğine olumlu katkılarda bulunmak için yeşil pazarlama uygulamaları hayata geçirmek ve başarılı örnekleri doğru analiz etmek önemlidir.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye İş Bankası A.Ş. herhangi bir surette sorumlu değildir.